Kahramanımız Santiago Munez küçük yaşta Meksika’dan kaçak olarak Amerika’ya gider ve buradan Newcastle United’a uzanan bir hikaye yaşar.
– İyi bir futbolcu. Bunu ona sen mi öğrettin?
+ Tanrı öğretti.
filmin kısa bir özetidir bu diyalog.
Bir Çin lokantasında çalışan Santi ayrıca babasının yanında da çalışmaktadır. Babası ise onun futbol oynamasına karşıdır. Buna rağmen Santiago semt takımında top koşturmaktadır. Şehirde bulunan eski bir İngiliz Newcastle United oyuncusu olan ve o zamanlar yeni oyuncuları keşfeden “Glen Foy” adlı İngiliz bir adamla tanışır. Foy, Newcastle menajerine telefon eder ama onu Santiago’yu bir deneme için İngiltere’ye çağırmaya ikna edemez.
“Hayallerin varsa seni kullanırlar” Santiago’nun babasının bu sözü bir bakıma gerçekten heves kırıcı olsa da bir bakıma çok doğrudur ve gerçek hayatla birebir örtüşür. Çünkü Santiago’nun maçını izlemek için söz veren menajer maça gelmemiştir. Santiago ise buna rağmen yılmadan futbolla iç içedir. Tıpkı bizler gibi. Stadlara giremiyoruz ama tribünlerden de kopamıyoruz.
Neyse filme dönecek olursak. Santiago’nun tanıştığı eski Newcastle United oyuncusu teknik direktörden Santiago’yu denemesi için söz alır ve Santi’nin hayatı bundan sonra değişmeye başlayacaktır. Santiago’nun babası oğlunun İngiltere’ye gitmesini istemez. Santiago İngiltere’ye gidebilmek için para tasarruf etmeye başlar. Babası oğlunu İngiltere’ye gitme hevesinden caydırmaya çalışır ve Santiago’nun biriktirdiği parayı bahçıvanlık yapabilmek için bir kamyonet almaya sarfeder. Santiago babasına bir çıkış yapar “bu benim hayatım” diye ve babası ile bağları kopartır.
Santiago’nun büyük annesi İngiltere biletini hediye eder ve zorlu bir süreç başlar.
“Futbol burada din gibidir” cümlesini kuran Newcastle United eski oyuncusu İngiltere’de futbol aşkının ne derecede olduğunu Santiago’ya anlatmıştır.
Santiago Newcastle United ‘ın ilk antremanına gitmiştir fakat çamurlu sahaya ayak uyduramaz ve antreman istediği gibi gitmez. Haliyle antrenör de Santi’yi beğenmez. Fakat menajer antrenörü zorlar ve 1 ay deneme süresi daha alır.
Santiago için zorlu 1 ay başlar. Takımla 1 ay boyunca antremana çıkar. Aslında 1 ay boyunca arkadaşımıza iyi davranmazlar.
Pek fazla pas verme alışkanlığı olmayan Santiago’ya antrenör efsane bir ders verir.
İşte o diyalog:
– Ne öğrendin?
+Orta sahadan gol atılabileceğini mi?
-Hayır o top senden daha hızlı gidebiliyor. Bu yüzden pas veriyoruz. Anladın mı?
Bu bir ekip işi tek kişilik gösteri değil. Formanın önündeki şu isim (armayı gösterir) arkasındaki rakamdan daha önemlidir. Tamam mı?
Bu efsane diyalogtan sonra Santiago ilk defa Newcastle United Stadyumu olan St. James’ Park’a gider ve maçı tribünden izler. O sahada olmak için fazladan tek başına antreman yapar ve takıma girer. Süresi 1 hafta sonra dolacak olan Santiago için müthiş bir fırsattır. Bu arada Santiago bir hemşireye aşık olur. Bu aşk hikayesini filmden izleyin benim anlatmam çok bişey ifade etmez 🙂
Astımı olan Santiago maça çıkmadan ilaç kullanacaktır fakar takımda yerini alacağını düşünen bir arkadaşı Santi’nin yere düşen ilacına basarak kırar. Ve Santi maçı tamamlayamaz. Antrenör de onu maçtan çıkarır ülkesine dönmesini ister.
Santiago ayrılmadan önce hemşire ile tekrar görüşür ve bu şurada astım problemin sakladığını ona açıklar. Santiago’nun deneme süresinin bitmesine 1 hafta kalmakla beraber hemen ayrılmaya karar verir. Havaalanına gitmek için bir taksi çağırır. Bu sırada Newcastle’ın as futbolcusu olan “Gavin Harris” antrenman sahasına gitmeye gecikmiştir. Santiago taksiye binmeye davet eder ve onu taksiyle antrenmana götürmeyi kabul eder . Yol sırasında Santiago durumunu Gavin Harris’e anlatır. Gavin Harris antrenmana vardığında menajere Santiago’nun sağlık ve astım problemi yüzünden kendini göstermediği açıklar. Menajer Santiago’yu bir daha deneme maçına çıkarmayı kabul eder. Menajer Santiago’nun samimiyetine inanmıştır ve onu A takımda oynatacaktır.
Santiago yeniden yedek takımla maça çıkar ve çok iyi bir performans ortaya koyar menajer de Santi’yi A takıma dahil eder. Onlarca kötü şanstan sonra şansını çok iyi kullanan Santiago artık profesyonel olmuştur.
A takımla çıktığı ilk maçta yedektir ve sonradan oyuna girer. Müthiş çalımlar sonra takıma penaltı kazandırır. ve Newcastle United maçtan 3 puanla ayrılır.
Maç sonrası düzenlenen partiye Gavin Harris Santiago’yu da götürür. Kadınların alkolün olduğu bu ortamda fotoğraflar çekilir ve gazetede yayınlanır. İşte medya ahlakı. Yıldız olma yolundaki bir futbolcunun yoluna taş koymaktır… Yeteneğine güvenen antrenör ise yine arkadaşımıza yardımcı olur.
Bu arada Santiago’nun babası ölmüştür ve Amerika’ya dönme yolundayken düşünür. Babasının futbol önündeki engelleri gözünün önüne gelir. Babasının cenazesine gitmekten vazgeçer.
“Babam inancımı ve tutkumu benden almıştı. Artık mazerete ihtiyacım yok.” bu cümle meseleyi yeterince özetliyor.
Artık ligin son maçına yaklaştık Newcastle United Liverpool karşısında ve onları yenmek zorunda. Steven Gerrard, Harry Kewell ve Milan Baros lu efsane Liverpool.
Newcastle United 3-2 Liverpool’u yener ve Avrupa vizesi alır.
Santiago 1 gol ve 1 asist ile maçı bitirir. Meksika’nın yoksul bir mahallesinden İngiltere’ye uzanan bu yolculukta hayalleri artık gerçek olmuştur.
