Ultra hareketinin 60’lı yılların sonunda İtalya’da başladığını bizi sıkı takip edenlere anlatmamıza gerek yok sanırım. Kuşkusuz bu akımın İtalya sınırlarını aşacağı an meleseydi ve İtalya’da Ultra hareketi kabuk değiştirmeye başladığı dönem, yani 80’li yılların başında, Fransa’da köklerini saldı. Fransızlar, Ultra hareketinin temel ilkelere sadık kalarak kendi futbol ve tribün kültürlerine göre Ultras kültürünü tüm ülkeye yaydılar. Yeni yazı dizimiz “Ultra Fransa” da Ultra hareketini, grupları ve toplumda yankısını anlatacağız. Yeni serüvenimize hoş geldiniz.
Association Loi 1901 (Türkçe; 1901 Yasasi Kapsaminda Dernekleşme)
Fransız ultra gruplarının çoğu Association Loi 1901 olarak kayıtlıdır, yani yasal olarak tanınan bir kuruluş ve dolayısıyla resmi bir kurumdurlar. Bu nedenle çeşitli bölümlerde grubu resmi olarak kuran bir tüzüğün dosyalanmasından bahsedilmektedir. Resmi örgütlenme, genellikle Büro olarak adlandırılan ve seçilmiş resmi yönetim organı olan yönetim organının adına da yansımaktadır. Loi 1901 Derneğine bağlı olmak, teorik olarak grup ürünlerinin (üyelik kartları dahil) vergiden muaf olarak satılabilmesi için bir ön koşuldur. Buna ek olarak gruplar, resmi bir dernek, federasyonlar, yetkililer veya medya karşısında daha fazla güvenilirliğe, ciddiyete sahiptir.
Öte yandan, Association Loi 1901 yapısını kayıtlı üye olan Ultra grupları yasal olarak yargılanabilir. Bu, geçmişte birkaç kez olduğu gibi (Brigade Sud Nice, Boulogne Boys, vb.) grup yasaklarından, dernek adına hareket etmeleri halinde bireysel üyelerin davranışlarına yönelik cezalara kadar uzanmaktadır. Buna karşılık Indépendants (kısaca Indéps), yani münferit, bağımsızlar ya da grupsuzlar ve holigan grupları için sabit bir terim olarak kabul ediliyor.
Association Loi 1901 olarak faaliyet göstermek için yasal bir zorunluluk yoktur, ancak Fransa’da şu anda Association Loi 1901 olarak örgütlenen gruplara daha fazla özgürlük tanıyacak bir taraftar yasası çıkarma çabaları var. Elbette bunun karşılığında yukarıda bahsedilen yasal yargılanma riski bulunmaktadır.
Ultralar Fransız Taraftar Kültürünü Nasıl Değiştirdi?
Genç nesil bunun farkında olmayabilir ama Ultralar 1980’lerde ortaya çıktıklarından beri Fransa’daki stadyumların imajını değiştirdikleri gibi seyircilerin bir bölümünün zihniyetini de temelden değiştirdiler. İlk gruplar Ultras adını alıp ülkenin tribünlerini mesken tuttuklarında, aktif taraftarlık henüz emekleme aşamasındaydı. Ultralar, o sırada oluşmakta olan Kops’un gelişimine katkıda bulundu. Bazıları, daha önce en sadık taraftarlar Kuzey’de toplanmışken, Virage Sud’u [Güney Tribün] ele geçirdikleri Marsilya’da olduğu gibi. Bazıları ise kendi kendilerini yarattı. O zamana kadar doğrudan maçla bağlantılı olan atmosferi, takımlarını sürekli destekleyerek değiştirdiler, megafonlu amigoların yardımıyla tezahüratları ve toplu hareketleri koordine ederek tribünleri dönüştürdüler.
Havai fişekler ilk Ultralar tarafından stadyumlara sokulmadı, ancak kullanımları onlar tarafından önemli ölçüde yaygınlaştırıldı. Ultralar ayrıca tribünleri süslemek için koreografiler düzenleyerek adlarından söz ettirmeye başladılar. Bu noktadan itibaren ‘tifo’ terimi tribün literatürünün bir parçası haline geldi. Haziran 2018’de Pantin’deki Magasins Généraux’da [eski bir büyük mağazanın içinde yer alan bir kültür merkezi] futbolla ilgili bir sergide birçok eserde Ultras’a, özellikle de Mohamed Bourouissa’nın MTP (Marseille Trop Puissant) koreografisinin ana tema olduğu eserlerine atıfta bulunuluyordu. Fransa tribün kültürü Ultraların sayesinde toplum tarafından kabulleniyor ve futbol severler arasında önemli rolü var.
Tribünlerde Kök Salmış ve Kitleler Tarafindan Daha İyi Tanınan Bir Ultra Alemi
Fransız stadyumlarındaki bu yeni tutku, büyük ölçüde Ultraların çabaları sayesinde spor gösterilerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Taraftarları tek amaçları tribünde en iyi desteği vererek kendi takımlarını zafere taşımaktı. Ama aynı zamanda stadyumdaki ve televizyon karşısındaki seyirciler tarafından da takdir edildiği için. Seyircilerin bir kısmı da atmosfer ve koreografiler nedeniyle stadyuma gidiyor ya kendileri de katılıyor ya da diğer tribünlerden hayranlıkla izliyor. Lens ya da St. Etienne gibi kulüplerin ününü sağlayan nedir? Kesinlikle takımlarının performansından çok stadyumlarındaki atmosfer.
RC Strasbourg’un Fransız futbolunun elit tabakasına yeniden yükselişi sırasında medya neye odaklandı? Kesinlikle kulübü tekrar rayına oturtan yöneticilere, ama bir o kadar da kulübe tam destek veren taraftarlara ve Stade de la Meinau’da her şeyin ötesine geçen tribündeki Ultra gruplarına. Peki ya Nantes? Kulüp kendine has oyun tarzıyla (à la Nantaise) ün yapmış olsa da Stade Marcel Saupin ve ardından Stade Beaujoire’daki kalabalık çoğu zaman kendini adamış taraftarlardan çok güzel gösterilere doyamayan, zevkten kendinden geçen gurmelere benziyordu.
Tribune Loire’ın yerel ve ulusal medya tarafından düzenli olarak takdir edilen ve Fransız tribünleri için bir referans haline gelmesi ancak onun Ultra oluşumunun itici gücüyle mümkün olmuştur. Komşusu Rennes’in de bundan aşağı kalır yanı yok. Brittany kulübü artık Roazhon Celtic Kop koreografilerinin güzelliğiyle tanınıyor….
Devam edecek…
2 thoughts on “Ultra Fransa 1 – Fransa’daki Ultra Hareketi”