80’s 90’s Türkçe Müzik

80ler ve 90lar müzikleri

​Çok zorlandık tabii böyle bir yazı yazarken, kimi yazsak yazmadıklarımız için içimiz gitti. Her türden, her tarzdan en iyileri almaya çalıştık. Bu yazıyı okumadan önce hepimiz siyasi kaygılarımızı bir kenara bırakalım, unutmayın ki müzik evrenseldir, dili, dini ve ırkı olmaz. Deplasman otosbüslerinde, tribünden arkadaşlarımız ile, evde, iş yerinde sadece tekno, soul, indie dinlemiyoruz tabii ki. Özellikle nostaljik şarkılar benim çok hoşuma gidiyor, istemsizce bir huzur doluyor içime. Anılar, hatıralar melodilerin içine girerek canlanıyor sanki karşımda. Birazdan bahsedeceğim sanatçıları size tanıtacak halim yok, az çok hepimiz biliyoruzdur ancak yine de bilinmeyen yönleri ve hayatları ile ilgili kısaca bahsedeceğim.

80’s 90’s Cem Karaca

Halkın sanatçısı olarak görüyorum ben Cem’i. Hani hep diyoruz alt kültür diye, heh işte gerek işçiye-emekçiye verdiği değer ile gerekse de ortaya çıkarttığı ürünler ile benim gözümde en büyük sanatçılardan biridir. Müziğe başlaması biraz komik, etrafındaki kızları etkilemek için müziğe başlamış büyük usta hatta 60’lı yıllarda Beyoğlu Spor Kulübüne gidip orada arkadaşlarının istediği şarkıları söylermiş. 12 Eylül darbesinden sonra 6 Ocak 1983’te Yılmaz Güney ile aynı gün vatandaşıktan çıkarıldı ancak 1987 yılında Özal ile Münih’te görüştü ve tekrar vatandaşlığı geri verildi.1995 yılında Bosna Hersek’e gitti, savaş sonrası zor durumda olan Bosnalılara destek verdi. 90’ların başında ”Yiyin efendiler” albümünü yayınladı. Benim türk futbolu ile ilgili çok özleştirdiğim 2 şarkıdan birisidir ”Yiyin efendiler” şarkısı.Bir diğeri de 99 yılında çıkarttığı ”Bindik bir alamete” albümündeki ”Bindik bir alamete, gideyoz kıyamete” şarkısıdır. Adeta ülke futbolunu değil bence genel olarak ülke sporunu on numara tanımlayan 2 kıymetli şarkı. He bide bence Cem Karaca’nın büyük bir Ahmed Arif ve Nazım Hikmet hayranlığı vardı. Cem Karaca 8 Şubat 2004 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu. Bizlere bıraktığı muhteşem eserleri için sonsuz teşekkürler büyük usta. Mekanın cennet olsun.

Erkin Koray

Erkin abi 1941 yılında İstanbul’un Kadıköy ilçesinde doğdu. Erkin Koray’ın rock ve arabest türlerini birleştiren değişik bir tarzı var aslında. En büyük patlamayı 90’lı yıllarda yaptı. Özellikle bu yıllarda çıkarttığı ”Arap saçı” şarkısı bana yine ülke sporunu hatırlatıyor… Mesela tuttuğum takım kötü oynayınca içten içe Erkin Koray’ın ”Aşkımız bitecek böyle giderse,bende hiç günah yok kabahat sende.” sözlerini mırıldanıyorum ya da üst üste mağlubiyetlerden sonra ”arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah” diye haykırasım gelir. Hele de uzun zamandır iyi oynayıp galip gelemiyorsak ” bize de birgün kader güler, güler inşallah” diyerek kendimi motive etmişliğim bile olmuştur…Kısacası arkadaşlar yıllardan beri süregelen Türk sporunun rezilleşmesini özetlemek için en güzel sözü yine Erkin Koray abimiz söylemiştir ”Böyle gelmiş böyle gidecek, korkarım valla.” Hele bir de ” Kör olası çöpçüler aşkımı süpürmüşler” demiyor mu.. aklıma direkt 6222 geliyor, kör olası 6222 aşkımızı süpürdü. 1960 yılların sonuna doğru bağlamayı rock müziğinde kullanabilmek adına elektro bağlamayı icat ettiği söylenir. Türk Rock müziğinin efsanelerinden olan Erkin Koray’a uzun ömürler diliyoruz.

Sonradan gelen not: Biz bu yazıyı yazdığımızda üstat hayattaydı. Kendisini 7 Ağustos 2023 yılında kaybettik. Ruhu şad olsun.

Barış Manço

Türk sanat tarihinin Barış Abisi, abartmadan söylemek gerekirse toplumun her kesimi tarafından sevilen, saygı duyulan ve dinlenen bir adam. Sağı, solu, türkü, kürdü, lazı, ermenisi, alevisi toplumun her kesiminin ortak paydasıdır Barış Manço. 2 Ocak 1943 yılında İstanbul, Üsküdar’da doğdu. 200’ün üzerinde şarkı besteledi, bu şarkıların bir bölümünü Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Fransızca, İngilizce, Almanca, İbranice, Japonca ve Yunanca olarak yorumladı, dünya’nın birçok yerine de gitmiş olmasından dolayı ” Barış Çelebi” olarak adlandırılmıştır. Barış Manço, Türkiye’de Barış adını alan ilk kişidir ki adının hakkını da sonuna kadar verdi Barış Abi. Barış Manço ile özdeşleşmiş olan bıyığının sırrı ise Hollanda’da geçirdiği bir kaza sonucu oluşan yarıktır.70’lerin ortalarına doğru Cem Karaca solun Barış Manço ise sağın sembolü olarak görülüyordu. Ancak konserlerinde kendisine bozkurt işareti yapanlara biz sadece sizin için gelmedik buradaki herkes için geldik diyerek ”Hey Koca topçuyu” istek yapanları sol yumruğunu havaya kaldırarak protesto edecekti. Yazının başında söyledik ya işte, Barış Manço bu toplumun ortak paydasıdır diye, kendisi de bizzat kanıtlamış bu söylediğimi. Barış Manço’nun ”cacık” şarkısı açıkçası bazen kendimi sorgulatıyor bana, ”Sözüm meclisten dışarı dostlar, bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum, hani dilim dilim doğrasalar beni, Marmara, Ege, Karadeniz ve hatta Akdeniz cacık olur diyorum.” Barış Manço 1 Şubat 1999 yılında hayata gözlerini yumdu. Mekanın cennet olsun Barış Abi, büyük usta.

Yeni Türkü

Yeni Türkü, 1977 yılında Derya Köroğlu, Zerrin Yaşar ve Selim Atakan’ın Ankara’da kurduğu müzik topluluğudur. Tarzları Türk Halk Müziği, özgün müzik ve protest müziktir. İlk albümlerini 1979 yılında çıkarmış bu agalar. İlk albümleri ağırlıklı olarak protest özellikle ”İşçi Marşı” ve ” Beyazıt Meydanındaki Ölü” benim en çok dinlediğim şarkılarıdır bu albümden. Grubun üyeleri çokça defa değişmiştir ancak Derya Köroğlu hiç değişmemiştir. Yeni Türkü bir MFÖ kadar tanınmıyor ülkemizde ki bana göre bu çok büyük bir eksiklik. Şarkılarında bir Akdeniz, Güney Amerika havası sezmeniz gayet doğal çünkü bulundukları akımın öncülüğünü Şilili ”Intı Illımanı” yapmıştır. ”Telli Telli”, ”Sezenler olmuş”, ”Olmasa Mektubun” ve ”Maskeli Balo” en bilindik şarkılarıdır. Ancak bence en güzel albümleri ilk albümleri olan ”Buğdayın Türküsü” albümüdür. Hafif, nazik ve sakinleştirici bir özelliği var albümün, her sinirlendiğim maçtan sonra biram ile eş zamanla açar ”Buğdayın Türküsü” albümünü dinlerim. Yeni Türkü grubu günümüz de hala etkin, umarım ki popüler kültüre uymak adına kendilerini bozmazlar ki hiç zannetmiyorum, umarım ki dinledikten sonra sizler de çok sever ve beğenirsiniz.

Ahmet KAYA

Ahmet Kaya 28 Ekim 1957 yılında Malatya’da doğdu. Ahmet Kaya müziğe 6 yaşında babasının ona hediye ettiği bağlama ile tanıştı. Ekonomik nedenlerden dolayı ailesi ile birlikte İstanbul’a geldiler, Ahmet Kaya İstanbul’da çektiği sıkıntılardan şöyle bahsetmiş bir belgeselinde ”Onlarla konuşmuyordum; çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki: ‘Biraz seninle konuşak beş dakika, kaçıyorsun hep…’ Bana dedi ki: ‘Rica ederim.’ Öyle bir ağrıma gitti ki: ‘Ben de sana rica ederim,’ dedim.. Ben o zaman anlamını bilmiyordum, yani onu bir küfür zannettim.” Ahmet Kaya deyince belki biraz siyasi gelebilir sizlere ancak unutmayın müzik evrenseldir ve hepinizin dinlediğini de biliyorum, yalan yok. Hatta çok klişe bir cümledir ama ”Solcuların son sesle, muhafazakarların kısık sesle, ülkücülerin gizlice dinlediği bir efsanedir Ahmet Kaya.” diye bir söz… 1980’li yılların başında Ahmet Kaya ağır travmalar yaşadı: 12 Eylül darbesi oldu. Yerleşik bir işe girmediği gerekçesiyle eşi tarafından terk edildi ve babasını kaybetti. Elinde bağlamasıyla kalakaldı. Artık sadece hayalleri vardı. Çok zulüm gördü Ahmet Kaya. Hapishanelerde yattı, kasetleri toplatıldı, yasaklandı, aç kaldı, dışlandı. 16 Kasım 2000 tarihinde kalp krizi nedeniyle hayata gözlerini yumdu Paris’te, daha 43 yaşında. Her fırsatta “Öldüğümde değil yaşarken anlayın beni” diyen Ahmet Kaya hakkında ölene kadar bir linç kampanyası yürütülmüştür. O öldükten sonra ise kendisine yüzlerce ödül verilmiştir. Ahmet Kaya’yı sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz, bizlere bıraktığın ölümsüz eserler için sonsuz teşekkürle usta.

Leave a reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Çerez Bildirimi

Web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz bundan memnun olduğunuzu varsayacağız.