Cumhuriyet, 100. Yılına girdiği bu yıla dek gerici unsurlar tarafından planlı bir şekilde kuşatma altına alındı. Cumhuriyet değerleri, Laiklik, aydınlanma ve ilerici her fikir bu unsurlar tarafından baskı altına alınırken toplumsal alana da savaş açmış durumda. Üzeri kapalı çeşitli sebeplerle engelletilmeye çalışılan konserler, festivaller, etkinlikler, anma törenleri, bireysel hak arayışları bunlardan bazıları.
Bunun yanında topluma dayatılmaya çalışılan laiklik karşıtı, geri kalmış bir yaşam tarzı aynı zamanda bu toplumun diğer fertlerinin anayasal haklarını da ihlal etmektedir.
Cumhuriyet devriminin başından sonuna kadar kazanılmış bütün değerlerinin, kazanımlarının ve 100 yılını doldurmuş olmasının ülke çapında kutlanması, Türkiye halkının en meşru talebi olmasının yanında tarihe karşı bir sorumluluktur da aynı zamanda. Ancak bu kutlamaların güvenlik bahanesiyle erteleniyor, engelleniyor ya da kutlanamıyor olması kabul edilemez. Bütün bunlar bir araya geldiğinde apaçık bir Cumhuriyet karşıtlığı söz konusu olmaktadır.
Tam da bunun üzerine geçtiğimiz haftalarda oynanan Galatasaray – Beşiktaş maçında tribünlerden Cumhuriyet’i sahiplenen tavır ortaya kondu. Galatasaray tribünleri tarafından hazırlanan Cumhuriyet temalı koreografi, Cumhuriyet fikrinin bu topraklardan silinemeyeceği, aksine savunulduğunu gösterdi.
Bunun akabinde uzun süredir nerede oynanacağı belli olmayan Galatasaray – Fenerbahçe Süper Kupa Finali’nin Suudi Arabistan’da oynanacağı Federasyon tarafından duyuruldu. Bu karar en başından söylemek gerekirse Sopalı Pankart tarafından ve tüm tribünler tarafından kabul edilemez bir durumdur. Bu karar yalnızca Galatasaray ve Fenerbahçe tribünlerini değil, tüm spor ve ülke camiasını söz sahibi yapan bir karardır.
Federasyon başkanı Büyükekşi yaptığı açıklamada, finalin Arabistan’da oynanacak olmasının Türk futboluna sadece ekonomik olarak değil marka değeri katacağını söyledi. Buna ek olarak bu ülkelerde Ronaldo ve Neymar gibi dünya starlarının oynadığını, İtalyanlar ile İspanyollar ile Suudi Arabistan arasında 5 yıllık anlaşma olduğunu, Arabistan’ın 2034 FIFA Dünya Kupasına aday olduğunu ve kendilerinin de desteklediğini, yine Arabistan’ın 120 milyon dolar gibi bedeller ödeyerek starları transfer ettiğini, kendilerinin de bu finali orada oynatmaları gerektiğini açıkladı. Bunun yanında kulüpler tarafından sorun yokmuş, onlar kulüplere nasıl getiri sağlarlarmış onun peşindeymişler !
Cumhuriyet’in 100. Yılına denk gelen bu kupa finalini Arabistan’da oynatmak akıl tutulmasıdır. Bu fikir yukarıdaki Cumhuriyet karşıtlığı ile paraleldir. Cumhuriyet bayramının bile güvenlik gerekçesiyle kutlanamayacağı söylentileri kulağa gelirken tribünlerin Cumhuriyet’e sahip çıktığını Koreografilerle bile sergilediği ülkemizde korkulan şey tüm tribünlerin Cumhuriyet diye haykıracağıdır.
Futbolu Ronaldo ve Neymar’dan ibaret gören bir aklın, arap sermayesinin parasını bastığı her şeyi ayağına getiriyorken Cumhuriyet’in 100. Yılına denk gelen finalin kupası, bir zamanlar katil olarak adlandırılan Suudi prensinin oturduğu şeref tribününde mi kaldırılacak? Tüm bu organizasyonun bedeli ne kadardır?
Bu final maçı Cumhuriyet’in kuruluşunun işaret edildiği yerlerde oynanmalıdır. Mustafa Kemal’in çıktığı Samsun’da, Meclisin kurulduğu Ankara’da, Kongre Kararlarının Alındığı Sivas’ta, Erzurum’da ve düşmanın işgalinden arındırılan iki kulübün de şehri İstanbul’da..
Cumhuriyetin 100. Yılında bu maçı tribünlerden izlemek uzak diyarların değil, bizim taraftarlarımızın hakkıdır. Günümüzde Futbolun endüstriyel bir sirke döndüğü, parasını bastığı her finali, her takımı adeta dijital bir yayınmış gibi ayağına getiren Arap futbol sermayesinin değil. Bu maç Türkiye sınırları içerisinde oynanmalı ve adeta bir bayram havasında geçmelidir. Maçın bilet ve yayın gelirleri depremzedelere ya da Cumhuriyet’in kurumlarına aktarılmalıdır.
Türkiye’deki tüm tribün grupları bu konu hakkında bildiriler yayınlamalı, maçın Türkiye’de oynanması gerektiği çağrısını yapmalıdırlar. Türkiye’nin modernleşmesini, çağdaşlaşmasını hedefleyen, gerileme dönemlerinin ardından bu hedeflerle kurulan, kurtuluş mücadelelerinde şehitler veren iki kulübün de bu konuda açıklama yapması gerekmektedir. Türk milli takımının temellerini oluşturan, bünyesinde bir çok oyuncu yetiştirmiş, Türk futbolunun uluslararası arenada temsil edilmesini defalarca kez sağlamış, Avrupa kupaları kazandırmış, Cumhuriyet’in uluslararası boyutta tanınmasını sağlamış bu iki kulübün taraftarlarının hakkıdır Cumhuriyet’in 100.yılında finali ülkelerinde izlemek..
Son olarak İki kulüp yönetimine taraftarlar şu soruları sorulmalıdır;
- Arabistan’da kupa finali oynamak kimin talebidir?
- TFF’nin misyonu artık Türk futbolunu geliştirmek yerine Suudi sermayesinin batıya açılmasına ”ayakçılık” yapmak mıdır?
- İki kulüp taraftarının finalin Arabistan’da oynanacak olması konusunda fikri alındı mı?
Endüstriyel Futbol’a karşı tavır sergileyen, futbolun sermayenin oyunu değil, emek sınıfının oyunu olduğunu savunan, pek çok farklı tribünlerden gelen bizler, öncelikle kendi ülkemizdeki futbolun, sporun gelişmesini talep edip bunu savunuyoruz. Ülkemiz açısından böylesine özel bir zamanda alınan kararların hassasiyetle değerlendirilmesi gerektiği taraftarıyız.
