Futbol filmlerinden, kitaplardan örnekler sunarken, bu kez kamerayı biraz daha yakına, Yeşilçam’a çevirdik ve ülkemizde yapılmış futbol filmlerini derledik. Kiminin repliklerine kadar ezbere biliyoruz, kiminin hikayesini gündelik hayatımızda sohbetlere konu oluyor. Muhakkak hepimizin az çok izlediği filmleri hatırlatma amacıyla kısa bir derleme yapalım.
Taçsız Kral
Atıf Yılmaz’ın Türk sinemasındaki yerini tartışmak mümkün değil. Onun en özel filmlerinden biri ise Taçsız Kral’dı. Filmi ilginç kılan Metin Oktay’ın hayatının anlatılmasının yanı sıra, filmde Metin Oktay rolünde de Metin Oktay’ı izlememiz. Taçsız Kral’ın hayatından kesitlerin büyük bir titizlikle sinemaya aktarılışı takdir toplasa da , eleştirmenlerin en çok dikkat çektiği nokta, filmin genelindeki özensizlik deniyor.
Hababam Sınıfı
Tamamıyla bir futbol filmi olmasa da Ertem Eğilmez’in Hababam Sınıfı serilerinde kullandığı Fenerbahçe sahneleri repliklerini unutmak mümkün değil. Bir Trabzon’dan bir de Mahmut Hoca’dan çeken Hababam, sonraki gençlik filmlerine de örnek oluşturdu. Hatta yeni Hababam Sınıfı serilerinde de bu sahneler abartılı olarak kullanıldı ve bir nebze de olsa suyu çıkarıldı diyebiliriz.
Ya Ya Ya Şa Şa Şa
“Ya ya ya Şa şa şa” filmi içerisinde birçok sosyolojik tespitin de yapıldığı, futbolun ve futbolculuğun bir sınıf atlama projesi olarak görüldüğü dönemleri anlatıyor. Bugün baktığımızda da çok değişmeyen anlara sahne olan filmde, İlyas Salman bir kapıcı çocuğu olarak sınıf atladığı anı izliyoruz. Salman’ın sınıfına ihaneti olarak da görebileceğimiz değişimi, onu önce tutkunu olduğu futboldan ardından da kendisini şımartan şöhretten uzaklanışına şahit oluyoruz.
Kemal Sunal ve Futbol
Kemal Sunal da geniş arşivine birkaç futbol filmi sığdıranlardan. Günümüz endüstriyel futbolunun temellerinin atıldığı dönemde, futbolcunun taraftarlıktan çıkıp, parayı verene gönlünü kaptırdığı dönemler anlatılıyor. Kanım sarı lacivert akar’dan, kanım sarı kırmızı akar’a doğru geçiş hızını günümüzde görmek artık çok daha kolay.
Yine Kemal Sunal, Duvar Ahmet’ten futbolun çirkinliğini öğrenerek, sürreal bir şekilde gol krallığına ulaştığı Sait karakterinde, doğruları yanlışlar üzerinden anlatarak satirik ve didaktik sinemadan örnekler verdi. Gol kralı olan Sait de, kaleci Bülent’le karıştırılan Şaban da şöhrete ulaşır ancak son anda vicdani bir karar verir. Tüm bu endüstriyi bir bakıma reddeder ve eski yaşamında daha mutlu anları olduğunu hatırlar.
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar, şüphesiz son dönemin en kaliteli futbol filmlerinden. Savaş Dinçel, Erkan Can, Müjde Ar gibi isimleri herhangi bir filmde bir arada görmek bile nimetken, bir futbol filminde görmek daha da güzelleştiriyor duyguları. “İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin” lafını bugün de her ana uyarlamak mümkün. Gerçek bir hikâyeden yola çıkan filmde, gerçeklik de hiçbir zaman filmden çıkmıyor. Boğaz Körler Derneği’nin teknik direktörlüğü ile hayata bakış açısı değişen Kerem’in anlatıldığı Çıngıraklı Top ile futbolun bir yaşam mücadelesine dönüştüğü, kirli ilişkilerin ayyuka çıktığı bugünlerin ibretlik bir vesika gibi sunulduğu Kaledeki Yalnızlık da diğer önemli filmler.